“Holding” plazalara mercek tutacak

Atv'nin yeni dizisi Holding'in seyirciyle buluşmasını büyük bir merakla bekliyorum. Çünkü anlatacağı çok şey olduğunu düşünüyorum.
Pek çok insanın düşlerinde büyük bir holding çalışanı olmak yatar. Şık şıkırdım giyinip, dijital yaka kartını turnikeye gösterdikten sonra parlak koridorları topuk sesleriyle inleterek havalı havalı süzülmek... Yarı İngilizce, yarı Türkçe plaza lisanı konuşmak... Filtre kahve eşliğinde "Breef" almak, sürekli "Connect" kalmak ve "CC'lemek" ile geçen bir günün ardından "traffic challenge"ı ile eve ulaşmak...
Ancak bu holdinglerde çalışmanın içi bizi, dışı sizi yakar, söyleyeyim. Çünkü enerjinizi işiniz için değil, kaidenizi koltuğunuza yakın tutmak için harcarsınız. Zira her an biri o koltuğu altınızdan çekmek için pusudadır.



Şeytanın aklına gelmeyen komplolar, patronu ya da müdürü size karşı manipüle etmek için MOSSAD gibi çalışanlar, bir kat yukarıya asansörle değil, sizin sırtınıza basarak çıkanlar... Sizi içine çekmeye çalışan gizli ittifaklar, çeteler, tarikatlar... Bolca mobbing, gizli ya da açık cinsel taciz, mebzul miktarda kayırma ve torpil... Yönetim adına gönüllü casusluk, gammazlama, gömme, çamur atma, yağlama, yıkama ve neredeyse ölmeden pamuk tıkama... Bunların hepsi normal bir iş gününün plazadaki rutin faaliyetleridir.
Bakalım Holding bu okyanusun kaç damlasını evlerimize taşıyabilecek?..

Bravo Hakan Ural!
Çarşamba günü Hakan Ural'ın yorumculuk yaptığı Kanal D'deki Neler Oluyor Hayatta programına bir rezidanstan kuşkulu şekilde düşerek hayatını kaybeden genç binicilik hocası Semanur Arslan'ın annesi görüntülü bağlantıyla katılmıştı. Kızının veda notunun ortaya çıkmasına rağmen Semanur'un canına kıymasına ihtimal vermiyordu.
Bu arada kızın 9 yıllık yakın arkadaşı olduğunu iddia eden ve adını vermeyen bir adam önemli açıklamalar yapacağını belirterek yayına bağlandı. Anne ile kızın ilişkilerinin sağlıklı olmadığını, kızın evli biriyle ilişkide olduğunu belirtip acılı anneyi timsah gözyaşı dökmekle ve kızının yedisi çıkmamasına rağmen başını örtmemekle suçladı.
Bunun üzerine Hakan Ural bir an bile tereddüt etmeden adamı yayından aldırdı. Dedi ki, "Başkası olsa bu yayını kesmez, aksine her gün bu adamı bağlayıp, iddialarının üzerinde tepinirdi. Ama ben öyle yapamam. 20 share alacağımı bilsem yine de konuşturmam. Sen burada acı çeken bir anneye herhangi bir kanıta dayanmadan bunları nasıl söylersin? Ben istemem, lanet olsun öyle reytinge..."
Bizim izleyici bir televizyon karakterine değer atfetmişse boşuna değildir.
Teşekkürler Hakan Ural...

Türkiye Güzeli de filtre kullanırsa...
Miss Turkey 2024 Güzellik Yarışması'nda Türkiye Güzeli seçilen İdil Bilgen, 9 Eylül'de Bingöl'ün 2 bin 304 nüfuslu Yayladere ilçesindeki, Yayladere Toplum Sağlığı Merkezi'ne atanmıştı. Görevine başlamayan İdil Bilgen, ABD'de ortaya çıkıp sosyal medyada paylaştığı fotoğraflarıyla Cumhuriyet kutlaması yaptı. İdil Bilgen'in fotoğraflarında filtre ve Photoshop kullandığı da iddia edildi.



Eğer doğruysa halimiz harap. Yani Türkiye'nin en güzeli bile bunu yaparsa...
Şuraya bir de not düşeyim: İdil eğer doğudaki hizmetine başlamazsa, istediği kadar filtre kullansın, bana yine de "çirkin" görünecek...

Gaf kürsüsü
TRT 1'den yayınlanan maçta Başakşehir'in adı 15 dakika boyunca ekranda "ITA" şeklinde yazıldı.




Zap'tiye
Her gün yeni bir olaya uyanan koca ülke "Çukur" dizisine döndü: "Sıkıntı yoksa, sıkıntı var demektir..."

Ne demiş?
"Ben mimiklerimi babamdan almışım. Onları seviyorum. Botoks, dolgu sevmiyorum." (Azra Akın'ın Uykusuzlar Kulübü'ndeki sözleri)



Haber Kaynak : SABAH.COM.TR

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."